Taliban, Küçük Zaferini Büyük Zafer İle Taçlandıramazsa, Afganistan'ı Neler Bekliyor?
Avrupa'nın güneydoğusunda bulunan Balkanlar ile Asya'nın güneyinde yer alan ve Asya'nın kalbi olarak da tanımlanan Afganistan arasında çok benzerlikler vardır. Her iki bölge de sahip oldukları jeopolitik, jeoetnik ve jeoteolojik özellikleri nedeniyle “büyük güçler”in bazen saldırılarına, bazen işgallerine ve çoğunlukla da rekabet ve nüfuz alanlarına dönüştürülmüşlerdir. Son iki işgal de gösterdi ki Afganistan'ın paha biçilemez doğal kaynakları , istilaya yönelen emperyalistlerin iştahını kabartan önemli etkenler arasındadır.
Balkanlar için kullanılan “Barut Fıçısı” deyimi, Afganistan için de geçerlidir. Afganistan, son bir yüzyıl içinde İngiltere, SSCB ve ABD gibi üç büyük süper gücün işgaline uğramıştır. Ki son iki işgale yaşları 50'nin üzerinde olan bizler de şahidiz. 27 Aralık 1979'da başlayan Rus (SSCB) işgali 10 yıl sürerken, 7 Ekim 2001'de başlayan ABD-NATO işgali de 20 yıl sürdü. Son yüzyılın en fazla bomba yağdırılan, en fazla yakılıp yıkılan, nüfusuna göre en fazla göç ettirilen ve en uzun işgal edilen ülkesi Afganistan'dır. Dünyanın en fakir halklarından diyebileceğimiz Afganlıların Amerika'ya Vietnam'dakinden daha ağır bir yenilgi tattırmaları şüphesiz ki her takdirin üstündedir. Ancak bu zafer ne kadar büyük olursa olsun, Afganlılara kendi ülkelerinde barış ve güven içinde yaşamanın ve inançlarına uygun bir düzen kurmanın garantisi değildir.