Irak'ın Geleceğinde Kritik Bir Dönemeç: Musul Operasyonu
Sünnî aşiretlerin yoğun olduğu bir sosyal yapıya sahip olan Musul, özellikle 2003 ABD işgali sonrasında Maliki yönetiminin uyguladığı “mezhepçi” politikalar nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşamaya başlamıştır. Maliki yönetiminin büyük merkezlerde demografik yapıyı dönüştürmeye yönelik politikalar izlemesi, yerel siyasetçilere yapılan baskılar ve hukuksuz tutuklamalar, Musul'daki aşiretler ile merkezi hükümet arasındaki ilişkilerin gergin bir hâl almasına sebebiyet vermiştir.
Irak yönetimi ile çatışmalar yaşayan IŞİD ise, aşiretleri kendi safına çekmeye dönük stratejiler geliştirmiştir. Nitekim 10 Haziran 2014'te, yörenin aşiretlerinin desteğini alarak Musul'un kontrolünü ele geçirmiştir. Musul'un coğrafi olarak IŞİD'in Suriye'nin kuzeydoğusunda etkinlik sağladığı bölgeye oldukça yakın bir mevkide olması ve Suriye-Irak sınırı arasında yaşanan geçişkenlik, IŞİD'in Musul'u kolayca ele geçirmesini sağlamıştır.
Irak ordusu ise, IŞİD karşısında kayda değer hiçbir direniş göstermeden ve önemli düzeyde silah, tank ve askeri mühimmatı geride bırakarak Musul'dan kaçmıştır. Böylelikle IŞİD, bir yıl zarfında yaklaşık Irak'ın %40'ını ele geçirmiş ve saldırıları sonucu yaklaşık 3 milyon 200 bin kişinin ülke içerisinde yerinden edilmesine neden olmuştur.