Doğu Akdeniz Sorunu ve Türkiye- Libya Antlaşması
Petrol ve doğalgaz zengini pek çok ülke, emperyalist Batı’nın yaptırımına maruz kalarak zenginliklerini yaşayamadan uğradıkları ambargolar yüzünden dünyanın en fakir ve çaresiz ülkeleri arasında yer almaktadır. Enerji zenginliği, beraberinde bunu değerlendirecek bir güç ve teknoloji gerektirmektedir. Batılı ülkeler sahip oldukları askeri ve ekonomik güç ile enerji kaynaklarının olduğu tüm bölgelerde yer edinme çabası içerisine girmektedir. Doğu Akdeniz’in zengin hidrokarbon yataklarının gün yüzüne çıkması, küresel güçler ve bölge ülkelerinin bu bölgeye de akın edip enerjiden pay talep etmelerine neden olmuştur.
Doğu Akdeniz’in “Ortadoğu”nun hemen yanı başında olması ve buradaki çatışmanın sebepleri arasında yer alması, bölgeye ait zenginliğin kolay ve adil bir şekilde pay edilip dağıtılmasını güçleştiren bir durumdur.
2010 yılından beri gerek ABD gerek İsrail bölgede sismik ve sondaj çalışmalarını yürüten ülkeler iken sonradan bunlara Kıbrıs Rum Kesimi iştirak etti ve ardından darbeyle meşru hükümeti deviren General Abdülfettah es-Sisî’nin cumhurbaşkanlığı makamını ele geçirmesiyle Mısır da hidrokarbon aramalarına katıldı. İsrail; Suriye iç savaşı devam ederken Levant ve Tamar bölgelerinde doğal gaz rezervleri bulmuş, aynı zamanda Lübnan ile arasında çekişme konusu olan 860 km2’lik ihtilaflı bölgede de aramaya başlamıştı. Filistin’in Gazze açıklarında dev doğalgaz yataklarının keşfedilmesinin ardından İsrail, Filistin’e adeta hayat hakkı tanımamıştır.
Doğu Akdeniz’in merkezinde yer alan Kıbrıs Rum kesimi de AB ve ABD desteğiyle hareket ederek İsrail’le yakınlaşmış ve enerji arama faaliyetlerine tüm imkânlarını seferber ederek başlamıştır. Bu arama faaliyetleri sürecinde Yunanistan, Rum kesimine hamilik yapıp destek sağlamıştır. Rum kesimi, kendi Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sorununu İsrail ve Mısır ile anlaşarak halletmiş, ardından tartışmalı olan bölgelerde uluslararası şirketlere arama ve çıkarma ruhsatı vererek enerji sorununu hem uluslararası bir problem haline getirmiş hem de Türkiye’yi bertaraf etmeye çalışmıştır.