İletişim Bilgileri     Arama

SDAM Seminer Etkinliği: 'Vahiysiz Mutluluk Arayışı ve İflas: İdeolojiler'

  • Anasayfa
  • SDAM Seminer Etkinliği: 'Vahiysiz Mutluluk Arayışı ve İflas: İdeolojiler'
SDAM Seminer Etkinliği: 'Vahiysiz Mutluluk Arayışı ve İflas: İdeolojiler'

SDAM Seminer Etkinliği: 'Vahiysiz Mutluluk Arayışı ve İflas: İdeolojiler'

Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi (SDAM), 23.11.2019 tarihinde Diyarbakır Temsilciliği seminer salonunda, Araştırmacı-Yazar Dr. Abdulkadir Turan'ın katılımıyla "Vahiysiz Mutluluk Arayışı ve İflas: İdeolojiler" konulu seminer etkinliği düzenledi.

Konuşmasına, seminerin ideolojilerin mutluluk getirmemesi ve insanların zevkperizme yönelmesi üzerine olacağını belirterek başlayan Turan, Batıda vahiysiz hayatın daha mutlu bir dünya getireceği düşüncesinin, kiliseden ve ona bağlı feodaliteden kurtuluş için beşerin kendi kendini yönetmesi fikrini ön plana çıkardığını ifade etti. Bu düşüncenin sekülerizmi ortaya çıkardığını ve sekülerizmin de ideolojileri beraberinde getirdiğini belirtti. Turan, sekülerizmin yayılmasında iki taşıyıcı ve iki asılın olduğunu belirtti. Sekülerizmin yayılmasında milliyetçilik ve zevkperizm taşıyıcılık işlevi görürken sekülerizmin ana yapısı, liberalizm ve sosyalizm ideolojileri üzerine kuruludur, dedi. Bu gün ideolojiler çöktü deniyor. Ama taşıyıcılar zevkperizm ve milliyetçilik yükseliyor. Düşünceden ve ideolojiden insanlara bir fayda ve mutluluk gelmedi isteğin gibi yaşa mutluluğu yakala denilerek zevkperizm teşvik ediliyor diye belirtti. 

İdeolojilerin ilk çıkışını, mutlu olmayan Avrupa'nın haçlı seferlerini yapmasına bağlayan Turan devamında, “Kilise haçlı seferlerinde yenilince otoritesi sarsılmaya başlamıştır. Bu yenilginin sadece askeri sonuçları olmamıştır, ekonomik olarak ve bilmeye hükmetme noktasında da kilisenin çöküşü başlamıştır. Haçlı seferleri sırasında insanlar İslam coğrafyasında kiliseden bağımsız olarak yeni bilgilere ulaşınca kiliseden bağımsız bir bilgi sisteminin temelleri atılmıştır. Ekonomik olarak da kilisenin zayıflamasıyla burjuva sınıfı doğup güçlenmiş ve parayı kontrol etmeye başlayan burjuva sınıfı zamanla yönetime de katılmak istemiştir” diyerek kilisenin gücünün zayıflamasıyla sekülerizmin batı dünyasına hakim olmaya başladığını ifade etti.

Daha sonra Fransız ihtilaliyle birlikte kilisenin siyasi olarak da yenilmiş olduğunu belirten Turan, “ihtilalden sonra kilisenin bütün kurumları yok edilince bu kurumların yaptığı işlerde aksama meydana geldi. Fakirler, ezilenler ve evlenmek isteyen bekârlar gibi sınıfların barınacağı ve sığınacağı bir kurum kalmayınca sosyalist iddialar ortaya çıkmaya başladı. Fransa devleti bu faliyetleri engellemek ve burjuvayı korumak için yasal terör dönemini ilan etti. Sosyalistler Fransa'da barınamayınca Almanya'ya oradan da İngiltere'ye geçtiler. Orada meşhur tek sayılık dergiyi çıkardılar, Komünist Manifestoyu ilan ettiler. İlginçtir ateist olan Marx bu dergiyi çıkarırken fanatik Yahudi olan dayılarından destek alıyor, ölünceye kadar tüm masraflarını dayıları karşılıyor. Yine Sosyalizmin ilk devletleştiği yer olan Sovyetlerde sosyalizmi ilan eden çok mühim iki isim var, biri Stalin biri de Lenin. İkisinin de bugün elimizde bulunan belgelere göre Yahudiliği tartışılmaz bile. Yani Hristiyan cemaati çökerken sekülerizm adı altında yükselen, Yahudi cemaatinden başka bir şey değildir” diyerek sekülerizmin Avrupa'ya mutluluk getirmediğini, tam aksine din döneminde olmayan büyük savaşların yaşandığını ve Avrupa'nın çöktüğünü, böylelikle Yahudilerin Avrupa'dan intikam aldığını ifade etti.

İdeolojilerin zamanla değiştiğini, “Ren Kapitalizmi” ve “Sosyal Liberalizm” gibi kavramların kullanılmaya ve işçilere daha fazla hak verilmeye başlandığını ifade eden Turan, “Sosyalizm ise Sovyetlerin dağılmasıyla beraber dünyaya mutluluk getirme iddiasını kaybetti. Eskiden Avrupa'da insanlar kendilerini Sosyalist, Milliyetçi, Liberal sağcı veya solcu olarak nitelendiriyordu. Günümüzde ise artık insanlar kendilerini böyle ifade etmiyorlar. İnsanlar kendini zevkleri ve eğilimleri ile ifade ediyorlar. Milliyetçi bir Almanım yerine şöyle bir zevki olan bir Almanım; Sosyalist bir Fransızım yerine şöyle bir eğlenceyi tercih eden Fransızım diye kendilerini nitelendiriyorlar. İnsanlar akıl ve fikirden ziyade nefsani arzularıyla ön plana çıkıyorlar. Avrupa'da ideolojiler ve fikirlerle kendini tanımlamak ayıp oldu. Biz toplumları toplu olarak mutlu edemedik herkes bireysel olarak kendini mutlu etsin düşüncesi ön plana çıktı” diye konuştu.

Zevkperizmin en önemli kurucularından birinin 19. yy'da yaşayan ve kendi fikirlerini bilimle meşrulaştırmaya çalışan Yahudi Sigmund Freud olduğunu belirten Turan, Freud'un insanların bilinçaltından gelen istek ve arzularını bastırdıkları için mutlu olamadıklarını ve bu nedenden dolayı insanların kendilerini her türlü değerden soyutlayarak bütün istek ve arzularını gerçekleştirmeleri gerektiğini insanlara tavsiye ederken kendisinin son derece disiplinli bir hayatının olduğunu ifade etti. Hatta nişanlısını hiç aldatmadığı ve hiç yabancı kadınlarla birlikte olmadığını ama insanlara sınırsız bir yaşam tarzını teklif ettiğini belirtti.

Bugün gelinen noktada ideolojilerin iflas ettiğini belirten Turan, “bu gün birkaç eski militan dışında hiç kimse Sosyalizmin mutluluk getireceğini iddia etmiyor. Yine hiç kimse Kapitalizm ve Liberalizm için de aynı şeyi söyleyemiyor. Geriye sadece zevkperizm ve yeniden canlanan ulusal milliyetçilik kalıyor. Bugün dünyada artık şunu görebiliyoruz, bu zevkperizm, bu milliyetçilik bu sol, bu kapitalizm hepsi denendi ancak yine de insan bir türlü mutlu olamadı. Bundan sonrası ne olacak? Buna Amerikalıların bulduğu çözüm Evanjelizm'dir. Yahudilik ile barışık hatta Yahudiliğe hizmet eden bir Protestan Hristiyanlık. Evanjelist cemaatin bugün 50 milyondan fazla müntesibi vardır. Rusya ve Çin ise bu boşluğu ulusal bilinci canlandırarak doldurmaya çalışıyor. Ama yine de yeni bir bulanımla karşı karşıyayız. İnsanlık bu sorunu nasıl çözeceği konusunda çok ciddi bir sorgulama yapıyor fakat bu sorunun altından bir türlü kalkamıyor. Ne Avrupa ve Amerika ne de diğer bölgelerdeki ülkeler bir çözüm bulamıyor” diyerek vahiysiz mutluluk arayışının bütün dünyada iflasla sonuçlandığını ifade etti.

Seminer, soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.

Etkinlik Bilgileri

  • Etkinlik Adı: SDAM Seminer Etkinliği: 'Vahiysiz Mutluluk Arayışı ve İflas: İdeolojiler'
  • Etkinlik Yeri: Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi (SDAM)'nin Diyarbakır Temsilciliği seminer salonu
  • Başlangıç Tarihi: 23-11-2019 11:30
  • Bitiş Tarihi: 23-11-2019 13:00